Van Ticaret ve Sanayi Odası’ndan yapılan açıklamada, müteahhhitlerin yaşadıkları sorunların halen çözüme kavuşturulamadığını belirterek, bu durumun derin bir ekonomik tahribata yol açtığı belirtildi.
Oda yönetiminden yapılan açıklamada, “Sağladıkları istihdam başta olmak üzere, yaşamın her alanının imar edilmesinde göstermiş oldukları çaba ve gerçekleştirdikleri akit çerçevesinde yükümlülüklerini yerine getiren müteahhitlerimiz; 2020 yılı itibariyle son yüzyılın en sıkıntılı sürecini yaşamaktadırlar. Salgına bağlı alınan tedbirlerle birlikte personel ve tedarik zincirinde meydana gelen aksamalar sonraki süreçte oluşan iktisadi yansımalar neticesinde derin bir ekonomik tahribat yaşamışlardır. Netice itibariye, taahhütlerini zamanında tamamlama konusunda sıkıntılar yaşanmaya başlanmış buna karşılık olarak ise 2020/5 genelgesi yayınlanmıştır. 2021 yılına geldiğimiz dönemde; küresel salgının küresel iktisadi krizlere neden olması ile birlikte; “ihracat odaklı ekonomi” programları çerçevesinde özellikle finans piyasalarında oluşan sıkıntılardan kaynaklı döviz kurlarındaki artışa bağlı olarak ve bazı ürünleri ihracat gerekçesiyle tedarik edememiş ya da fahiş fiyatlarla karşı karşıya kalınmıştır.
Tarihler 2022 yılını gösterdiğinde Rusya-Ukrayna arasında meydana gelen savaş son iki yıllık darboğazı kamçılamıştır. Netice itibariyle 2019-2020-2021 yıllarında imzalanan sözleşmelerdeki taahhütleri tamamlamakta ifa zorluğu ile iktisadi nedenlerden kaynaklı projeler tamamlanamamış, öngörüler zayıflamış ve belirsizlikler devam etmektedir.
Süreç devam ederken; Cumhurbaşkanı kararı ile “4735 Sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu’nun Geçici 5. Maddesi Kapsamında Ek Fiyat Farkı Uygulamasına İlişkin Esaslar” 24 Şubat 2022 tarihinde yayımlanmıştır. 13 Mayıs 2022 tarih ve 5546 Sayılı Cumhurbaşkanı kararı ile bu kez ek fiyat farkı ve artırımlı fiyat farkı ödenmesi ile birlikte işin %15 şartsız tasfiye olanağı sağlanmasını içeren yeni bir düzenleme hayata geçirilmiştir. Bu önlemlerin yetersiz olduğunu bazı emtia fiyatlarında neredeyse %500 gibi uçuk zamların oluştuğu bir süreçte %0,25 fiyat farkının hiçbir etki oluşturmadığını belirtmek isteriz.
Pandemi ile başlayan ve sonrasında oluşan iktisadi darboğazla birlikte yoğunlaşan ve son olarak coğrafyamızda meydana gelen savaş gölgesinde; müteahhitlerin 2019-2020-2021 yıllarında taahhüt ettikleri yükümlülükler mücbir sebebe bağlı ifa güçlüğü sorunu ile baş başa kalmış genel sıkıntıların sektörel etkiler neticesinde çıkılmaz bir sarmalla karşı karşıya kalınmıştır. Dolayısıyla; teminatlar yanmış, teminatlar güncellenmiş hukuksal süreçler neticesinde yasaklı duruma düşmüşlerdir. Yerli ve milli güç olan müteahhitler yaşanan olumsuzluklarla birlikte sosyal ve iktisadi anlamda yok olmayla yüz yüze kalmıştır.
Makro ölçekli bir yorumlama yapacak olursak; kamunun işlerinin zamanında yapılamamış olması, milletimizin mağduriyeti, istihdam edilen emekçi, tedarikçi ve bu lokomotifin tüm dinamikleri bu domino etkisinden payını almış, en önemlisi ülke ekonomisi yara almıştır.
Talebimiz; tüm sürecin oluşturduğu tahribata bağlı olarak mücbir sebeplerden ifa zorluğu çeken ve teminatı yanıp yasaklı duruma düşen veya düşecek olan kamu müteahhitlerine teminat güncellemesi yapılmaksızın sicil affı getirilmeli, taahhüt ettikleri işlere ilişkin sözleşmeler güncellenmeli, fiyat farkı tekrar gözden geçirilmeli, tasfiye kararı alınmalıdır. Bu yaklaşımın elzem olduğunu, ülke ekonomisinin bu çözüme gebe olduğunu belirterek, inşaat sektörünün ekonominin lokomotifi olduğu realitesiyle çözümle birlikte bağlantılı tüm sektörlerde rahatlamanın hissedileceğini belirtmek isteriz.”